20 Mayıs 2011 Cuma

Deprem konusunda bilmediklerimiz


Nedense son zamanlardaki depremlerin tümünde ben bilgisayar başında oldum. Depremden hemen sonra da gerek facebook gerekse de MSN yöntemiyle soru bombardımanına tutuldum, “depremin büyüklüğünü biliyor musunuz?”, “nerede olduğunu biliyor musunuz?”,”devamı gelecek mi?” türü. Ben bu konuda size bildiklerimi anlatayım, belki bir sonraki depremde sizin de işinize yarar bu bilgiler.
Depremlerin yerini veya büyüklüğünü tahmin etmenin bir yolu yok. Bunu kabullenin, bunun tersini iddia eden şarlatandır demem ama çok şüpheyle yaklaşmanız gerekir. Bunun için size basit bir örnek vereyim: Doktora gidiyorsunuz, kanser şüphesi var. Doktor size iki şey söyleyebilir: Kansersiniz ya da değilsiniz. Sonuçta da ya kansersinizdir ya da değilsinizdir. Bu dört ihtimalli bir olay, yani doktora size kanser dedi ve kansersiniz, doktor size kanser dedi ama değilsiniz, doktor size kanser değilsiniz dedi ve kansersiniz ve doktor size kanser değilsiniz dedi ve gerçekten de kanser değilsiniz. İdeal teşhis doktorun kanser olduğunuz zaman kansersiniz, olmadığınız zaman da değilsiniz demesi. Hepimizin beklentisi bu yönde, ama her zaman burada hata olabilir. Tahmin ve teşhise dayalı konularda önemli olan da yanlış teşhislerin ne yönde olduğudur. Yani doktor size kansersiniz derse ve değilseniz mutlu olursunuz ve aslında çok kötü bir hata değildir ama eğer kanserseniz ve doktor değilsiniz dediyse bu sizin hayatınıza mal olabilecek bir hatadır. O zaman doktor olsanız en ufak bir şüphe duyduğunuzda kanser tanısı koymakta daha serbest davranırsınız (umarım bunu okuyan doktorları kızdırmam) çünkü riskiniz çok daha yüksektir.
Aynısını deprem tahminine uygulayacak olursak, tahmin yapan kişi ya deprem olacak der ve deprem olur, ya olmayacak der ve olmaz, ya olacak der ve olmaz ya da olmayacak der ve olur. Burada sorun şu, bu tahminleri yapan kişiler size hiçbir zaman deprem olmayacak tahminlerini vermiyorlar, yani doktorların kanser değilsiniz tahminine benzer bir tahmini alamıyorsunuz bu tahmincilerden dolayısıyla da tahminlerinin kalitesini ölçmek mümkün değil, çünkü tahminin içinde olacağı bilmek kadar olmayacağı da bilmek var. O zaman tahminci ne yapmalı? En ufak bir şüphede deprem olacak derse bu sefer yalancı çoban sendromuna kurban gider. Bu şüphe miktarını azaltmak da mümkün olmadığı için deprem tahmini yapmak mümkün değildir. Burada tahmin yapan herkesi sorgulayabilirsiniz. Her hafta için haftalık bir tahmin alın, hava durumu tahmini gibi, bakın bakalım yüzde kaç ihtimalle doğru biliyor. Deprem olduktan sonra televizyonlara çıkıp biz bunu tahmin etmiştik diye konuşmak kolay.
İkinci değinmek istediğim konu artçılar, burada da biraz daha bilimsel olursam kusuruma bakmayın: Bir depremden sonra gelen artçı şokların büyüklükleri basit bir istatistiksel yöntemle öngörülebilir. Buna Bath Yasası denir. Bu yasa olan depremle olacak olan artçı şokun büyüklükleri arasındaki ilişkiyi belirler. 19 Mayıs akşamı Kütahya'da olan deprem Ege çöküntü alanındadır ve bu alanda 1900 yılından beri olan depremleri incelediğimiz zaman artçı şokun ana şoktan ortalama olarak Richter skalasında 1,23 daha küçük olduğunu görürüz. Yani ana şok 5,9 ise bunun artçısı 4,7 civarında olacaktır. Ana şoktan sonra Kütahya bölgesinde sabaha kadar 9 tane daha büyüklüğü 4 üzeri olan artçı şok gözlendi, bunların en büyüğü de ana şoktan hemen on dakika sonra gerçekleşen 4,6 büyüklüğündeki artçı şoktu.
Bu sabah gazeteleri açınca bu konuda görüşüne başvurulan uzmanların 5,5 büyüklükte artçı şoklardan bahsediyor olması beni son derce şaşırttı. Depremler ve artçı şoklar istatistiksel dağılımlar gösterirler ve 5,9 büyüklükteki bir depremden sonra artçı şokun 5,5 büyüklükte olması mümkündür, ama bu çok küçük bir ihtimaldir. Buraya kadar okuduysanız şu mesajı unutmayın, ana sarsıntıdan sonra gelecek olan artçı Ege Bölgesi için muhtemelen ana sarsıntıdan 1,2 daha  küçük olacaktır. Bu arada, bu sayı beklediğimiz Marmara depremi için 1,3.
Son konumuz Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü üzerine. Lütfen depremden hemen sonra buranın ve üniversitenin web sitesine saldırmayın. Deprem olmuş olabilir, ama hangi web sitesine o kadar insan aynı anda saldırırsa saldırsın, sonunda o web sitesi isteklere cevap veremeyecek hale gelir. Sonra da şikayet etmeye başlamayın bilgi alamıyoruz diye. Bir üniversitenin ve araştırma enstitüsünün internet sistemleri herhangi bir depremde kişiler oradan bilgi alsınlar diye hazırlanmaz. Biraz sabredin yarım saat sonra alırsınız bilgiyi oradan, ya da televizyondan öğrenirsiniz. Ama herkesin gereksiz yere saldırması bilgiye gerçekten ulaşması gereken kişilerin ulaşımlarını engelliyor bunun da bilincinde olun lütfen ve merak etmeyin, depremde size birşey olmadıysa sonrasında da başınıza birşey gelmez.